Ezan oldum dinmedim, bayrak oldum inmedim, şehit oldum ölmedim. Adım Müslüman soyadım Türk benim...
  • ULVİ HOCAM NURKUL HOCAM 3700 GÜN 10 YIL OLDU LÜTFEN GELİN SİZİ ÇOK ÖZLEDİK.. İlimyuvası Yönetim İletişim ilimyuvasi.com@gmail.com

Allah Affecidir

hanne

Uzman Çavuş
Allah Affecidir
Allah’ın sonsuz şefkati ve merhameti insanlar için çok büyük bir nimettir. Çünkü insan gaflete düşebilen, unutkan, yanılabilen, hata yapabilen bir varlıktır. Allah, sonsuz merhameti ile insanlar için, her zaman hatalarından dolayı bağışlanma dileme ve tevbe etme imkanı tanımıştır. Allah’ın azabına uğrama korkusu ile samimi olarak günahlarının affedilmesini isteyen her insan Allah’ın kendisini bağışlamasını umabilir. Zira Kuran'da bildirildiği gibi, "Allah tevbeleri kabul etmek ister". (Nisa Suresi, 2) Allah bir ayetinde affediciliğini şöyle bildirir:

Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah’tan bağışlanma dilerse Allah’ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur. (Nisa Suresi, 110)

Allah bağışlayıcılığı ile insanlara hayatları boyunca sürekli olarak yeni fırsatlar verir. İnsanın tek yapması gereken hatasından bir daha dönmemek üzere vazgeçmesi ve ölüm anı gelmeden evvel, vicdanının sesini dinleyerek tevbe etmesidir. Allah, yalnızca samimiyetsiz insanların tevbelerinin kabul edilmeyeceğini bir ayetinde şöyle bildirir:

Tevbe; ne kötülükleri yapıp- edip de onlardan birine ölüm çatınca: "Ben şimdi gerçekten tevbe ettim" diyenler, ne de kafir olarak ölenler için değil. Böyleleri için acı bir azab hazırlamışızdır. (Nisa Suresi, 18)

Allah'ın insanların günahlarını bağışlayan olması, cezalarını ertelemesi ve onlara hayatları boyunca her an yeni bir imkan daha vermesi insanlara çok büyük bir lütfu, rahmetinin ve merhametinin bir tecellisidir. Eğer insanlar günahları nedeniyle hemen sorgulanarak cezalandırılsalardı, Allah'ın bildirdiği gibi yeryüzünde canlı hiçbir varlık kalmazdı:

"Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilir, ne de öne alınabilirler." (Nahl Suresi, 61)

Dolayısıyla, insanlar hataları veya günahları ne olursa olsun, hiçbir zaman Allah'ın razı olduğu gibi bir kul olabilmek için geç kalmış değildirler. İnsan yaşamı boyunca ne kadar hata yapmış olursa olsun, dinden ne kadar uzak yaşamış olursa olsun samimi olarak tevbe ettiği ve salih bir kul olduğu takdirde geçmişte yaptığı hataları düşünmesine gerek yoktur. Geçmişte yaşayan insanlar için ancak bir ibret vesilesi, aynı hatalara tekrar dönmemek, benzerlerini bir daha yapmamak için öğüt alması gereken hatıralardır. Allah uyarı gelip doğru yolu bulduktan sonra salih kullarını geçmişlerinden sorumlu tutmayacağını Kuran'da haber vermiştir:

…Allah geçmişte olanı bağışladı. Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öc alacaktır. Allah üstün ve güçlü olandır, öc sahibidir. (Maide Suresi, 95)

O inkar edenlere de ki: "Eğer vazgeçerlerse geçmişte (yaptıkları) şeyler bağışlanacaktır. Ama yine dönecek olurlarsa, önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, muhakkak (onların başından da) geçmiş olacaktır. (Enfal Suresi, 38)

Kuşkusuz bu, Allah'ın dinde insanlara lütfettiği büyük bir kolaylıktır.
 
Üst Alt