sahra
Uzman Onbaşı
Cabir b. Abdullah (r.a.) şöyle anlatmıştır.
Resulullah (s.a.v.) cuma günleri bir ağaca yahut bir hurma
kütüğünün üzerinde durur ve öyle hutbe okurdu.Ensardan biri,
-Ya Resulullah, size bir minber yapalım mı, dedi.Resulullah (s.a.v)
-Siz nasıl isterseniz, buyurdu.
Ona bir minber yaptılar.Cuma günü olunca Resulullah (s.a.v)
minbere çıktı.Bu sırada o eski kütük parçası çocuk gibi feryat
etmeye başladı.Hutbeden sonra Resulullah (s.a.v) minberden
inip onu kucakladı.O sırada kütük,susturulan çocuk gibi hafif
hafif inliyordu.Resulullah (s.a.v)
-O,yanında işittiği zikrullah için ağlıyordu.Eğer o kütüğü kucağıma
alıp teselli etmeseydim,kıyamete kadar inleyecekti, buyurdu.
Resulullah (s.a.v.) cuma günleri bir ağaca yahut bir hurma
kütüğünün üzerinde durur ve öyle hutbe okurdu.Ensardan biri,
-Ya Resulullah, size bir minber yapalım mı, dedi.Resulullah (s.a.v)
-Siz nasıl isterseniz, buyurdu.
Ona bir minber yaptılar.Cuma günü olunca Resulullah (s.a.v)
minbere çıktı.Bu sırada o eski kütük parçası çocuk gibi feryat
etmeye başladı.Hutbeden sonra Resulullah (s.a.v) minberden
inip onu kucakladı.O sırada kütük,susturulan çocuk gibi hafif
hafif inliyordu.Resulullah (s.a.v)
-O,yanında işittiği zikrullah için ağlıyordu.Eğer o kütüğü kucağıma
alıp teselli etmeseydim,kıyamete kadar inleyecekti, buyurdu.