Ezan oldum dinmedim, bayrak oldum inmedim, şehit oldum ölmedim. Adım Müslüman soyadım Türk benim...
  • ULVİ HOCAM NURKUL HOCAM 3700 GÜN 10 YIL OLDU LÜTFEN GELİN SİZİ ÇOK ÖZLEDİK.. İlimyuvası Yönetim İletişim ilimyuvasi.com@gmail.com

Said Nursi 'ye Göre Müslüman İseviler (Hırislamlar) :) (Ulvi Hocadan Alıntı)

İsimsiz Hıristiyanlar veya Müslüman İseviler

Nasıl İslam dairesinde dışlayıcı, çoğulcu veya kapsayıcı akımlar varsa, Hıristiyanlıkta veya Yahudilik gibi sair dinlerde de bu tarz akımlar var.

Dışlayıcılara örnek olarak verilebilir isimlerden birisi, Nakşibendiliğin Halidiye koluna mensup meşayıh ve ulemadan Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleridir. Akaid kitabında `firak-ı dalle` olarak tabir edilen İslam içi fırkaları bile ehl -i necat vasfına pek uygun görmez. Onları tekfire varan ifadeler kullanır. Halbuki başta Gazali olmak üzere birçok ulema bilinenden çok farklı bir 73 fırka hadisini kitaplarında delil olarak serdederler. Buna göre, ümmet , 73 fırkaya ayrılacaktır ama tek bir fırkası fırka-ı nariye diğerleri ise fırka-i naciye veya faize olacaktırlar. Ehl -i Sünnet `in mühim kaidelerinden birisi de, fırkaları ayniyle tekfir etmemektir. Sözgelimi, Şia veya Mutezile kafirdir denemez.

Ancak onların inanç manzumelerinde bulunan bir takım küfre mucip veya müeddi inançlar varsa taifenin ismi zikredilmeden sadece o görüşün küfre mucip olduğu ifade edilir. Zira, mezhep üsulü öyle takrir etse bile mensubu böyle düşünmeyebilir ve genelde de öyledir. Bu itibarla, Ehl -i Sünnet içinde nice gizliden veya bihaber bir şekilde Kaderiye veya Mutezile görüşlerini barındıran ve benimseyenler olduğu gibi `fırak-ı dalle` tabir edilen mezheplerde de tersinden o mezhep içinde olduğu halde ehl -i sünnet erbabı gibi düşünenlerin varlığı ihtimal dahilindedir. Bu konuya uygun ifadelerden birisi, Beadiüzzaman`ın Sünuhat adlı kitabındaki `Lazım-ı mezhep mezhep değildir...` sözüdür. Yani mezhep bendesi ve bağlısının hareketi mezhebini ilzam etmez ve bağlamaz. Böylece çift yönlü bir durum ve mazeret kapısı vardır. Şu bir gerçek ki zaman-ı gabir (geçmiş) uleması içinde dışlayıcıların yekünü daha kabarıktır. Bununla birlikte ulema arasında Gazali ve Bediüzzaman gibi vasatı temsil eden kapsayıcılar da hatırı sayılır bir yekun tutmaktadır. Bunun dışında vahdet -i vücud mezhebinin mensupları ve aynü`l-cem cezbesine duçar olanların arasında da bir hayli çoğulcuya rastlamak mümkündür. Bu daha ziyade Yunusvari `Yaratandan dolayı yaratılanı hoşgördük` anlayışının tezahürü ve uzantısıdır.

*** İslam dışındaki dinlerde de üç akımın karşılıkları vardır. Sözgelimi katolikler içinde II . Vatikan Konsili kararları ve açılımıyla birlikte bir şekilde kapsayıcılık doktrinine gidilmiştir. Bununla ilk kez `Extra ecclesiam nulla salus/ Kilise dışında kurtuluş yoktur` katılığı yara almıştır. Ama John Hick gibi çoğulcular, II . Vatikan Konsili `nin kapsayıcılık yönündeki kararlarını yetersiz ve sınırlı olarak görmektedirler. Zaten son dönemlerde bu kapsayıcılıktan bazı sapmalar da görüldü. II . Vatikan Konsili kararları, ötekiyle ilişkilerde bir ilaç ise de meselenin kalpgahına tam olarak inememiştir. Şunu söylemek mümkündür: Darlığı ve genişliği tartışılsa bile II . Vatikan Konsili kararları ile, katolik dünyası kapsayıcı din anlayışana kapı aralamıştır. Bugün dikkati en fazla çekmekte olan husus, Hıristiyanlar içinde en fazla dışlayıcı kesim olarak, fundemantalist protestanların tebarüz etmesidir. Onlar saldırganlıkları nedeniyle diğer Hıristiyan mezheplerle de sık sık sürtüşme içine girmektedirler. Bu kesim Bin Ladin `in Amerika `daki karşıtlarıdır ki seçimlerde neo -con `larla birlikte Bush`u desteklemişlerdir. Anglikan Kilisesi de dışlayıcılıktan ziyade kapsayıcılığa ve çoğulculuğa yelken kırmıştır. Bu bağlamda, en çarpıcı açıklama Anglikan Kilisesi `nin en büyük dini otoritesi Canterbury Başpiskoposu Dr . Rowan Williams `dan geldi. `Cennet , Hıristiyanların tekelinde değil` diyen Canterbury Başpiskoposu Dr . Rowan , Müslümanların da Cennete gidebileceğini söyledi. Cheltenham `daki Greenbelt Festivali`nde konuşan Williams , ne kendisinin ne de bir Hıristiyanın Cennete erişimi kontrol edebileceğini belirterek, insanların Cennete farklı yollardan gidebileceğini ifade etmiştir (Milliyet gazetesi, 31 Ağustos 2004). Bu, II . Vatikan Konsili kararlarına yakın bir yaklaşımdır.

*** İsevi kapsayıcılık içinde mütalaa edilen öteki din mensuplarına Alman ilahiyatçı Karl Rahner `in deyimiyle anonim veya isimsiz (anonymous christian) Hıristiyanlar denmektedir. Bediüzzaman da İslamın kapsayıcılığı altına giren (tashih edilmiş veya revize edilmiş Hıristiyanlık anlayışı mensuplarına) Müslüman İseviler adını vermektedir. Demek ki kapsayıcılık yaklaşımı isimsiz Hıristiyanları ve Müslüman İsevileri doğurdu. 7`inci Risale -i Nur Sempozyumundaki tebliğcilerden birisi olan Prof. Dr. Ian Markham (Hartford Seminary Dekanı , ABD ) bu iki kavram mihverinde şunları söylemektedir: `Risale -i Nur `u incelediğimizde, biz `ehl -i kitap` kavramını buluruz ki, Karl Rahner `in literatüründe `Adsız Hıristiyanlar ` tabiri buna tekabül eder.` 13.10.2004

Alıntıdır

Buradan Sonrası Ulvi Hocanın Yazısı


değil mi Kelime-i Şehadet getirmesine gerek yok, İmanın Şartlarını Boşuna Öğretmişler 1400 yıldır insanlara

Ne güzel bediizaman yani Din 'in harikası harikalığını yaptı ve İmanın Şartları olmadan da bir İslam ve Müslümanlık çeşidi buldu
smile.png


Bu arada Ahmet Ziya Gümüşhanevi hazretleri ise çok ayıp etmiş yani dışlamakla
smile.png


Komedi bol bol hayırlı olsun yeni hırislambol
smile.png


Bu yeni ortak dinin adını da ben hediye edeyim dedim bediizzamana hırislam

Hem iki dine uygun hemde kimsenin hakkı yenmiyor

Niye mi zaten dinler arası diyaloğu papazlar başlattığı için ve bu adamlar papa eli öpüp, papayı hazret bildiği, vatikanı kutsal toprak sayıp orda ölmek istediği vede bizlerde papazların bu misyonunun parçasıyız üzerime düşüne yaparız diyerek emir ve talimat istediği için

hristiyanlık ismi önce gelmeliydi

Ama İslamda ihmal edilmemeliydi sadece fazlalıkları atılmalıydı, ne oldu İslam 'dan Peygamberlere İman Kitaplara İman ve hristiyan ve kafirleri dost edinmeyiniz şeklindeki fazlalıklar çıkarıldı ve atıldı

Yani Din traş edildi
smile.png


Aynı şekilde hristiyanlıkta traş edildi traş edilen hıristiyanlığın tiyan 'lık kısmı gitti geriye hıris kaldı
smile.png


İslam da traş edildi ama isimde kısaltmaya gitmek insanları uyandıracağı için isim aynı kaldı

zaten öncelik hristiyanların olduğu için tıraş edilmiş yeni hıristiyan dini öne alındı hıris yani gerisine İslam kuyruk gibi yapıştırıldı ve işte sonuç

Zamanın harikalığı yeni din hırislam

insanoğluna , vatana , millete Hayırlı uğurlu olsun

Bu Din hıristiyana karşı sevecen, yumuşak huylu ve güzel huylu, Müslüman 'a karşı ise sert, sevgisiz ve suçlayıcıdır

mesela israil erzak gemisine saldırır israil haklı, silahsız erzak gemisi suçlu derler
smile.png


mesela amerika afganistana gider askerleri belkide oradaki karıya kıza tecavüz eder, belkide insanları katleder onlarla savaşmaya kalkan ... nefret eder yaşasın karımıza kızımıza tecavüz eden amerika derler belkide

mesela amerika ıraka girer, adam dünyanın jandarması ya, amerikalı hıristiyan askerle kurşun sıkmasın karşı koymasın gönül rızasıyla teslim olsun diye Müslümanlar hristiyanlara merhamet nazarıyla yaklaşın derler
smile.png


mesele misyonerler Türkiye içinde kilise evleri ve misyonerlik faaliyetlerini halkın tepkisinden dolayı anadoluda yürütemez ve yayamazlar bu adamlar coni amcaların papazları halkı hristiyanlaştırsın diye diyalog, sevgi ve hoşgörü adı altında papazlara hoşgörülü yaklaşılmasını isterler vede misyonerlik faaliyetlerinde rahatça hareket edebilmeleri için halkın onları sevip saymasını belkide

Ama ne acıdır ki tüm bunlara da Kuranı Kerim Tefsiri derler belkide

Kuran Müslüman 'ı ezin yahudi ve hıristiyanı sevin diyor onlara göre belkide
smile.png


Allah zamanın harikalarının şerrinden emin eylesin ve harikasız zamanlar nasip Etsin diyor ve konumu kapatıyorum İnşaAllah


Ulvi Hoca / 2011
 
Üst Alt